Alışkın olmadığımız, ilginç bir yılı geride bıraktık. 2020 hem çok uzun hem de sanki hiç var olmamış gibi geçip gitti hayatımızdan. Şimdi tüm umutlarımızı toplayıp kendimize gelme zamanı! Kendimize çokça vakit ayırabildiğimiz karantina dönemlerinde sosyal medyada haddinden çok daha fazla zaman harcadık. Hayatımıza giren Instagram Reels video içerikleri izleyici ve üreticisi olduk, TikTok videolarıyla hem kendimizi hem sosyal medya kullanıcılarını neşelendirdik, bazılarımız ile TikTok kullanmayan %7 içinde kalmaya direndi; başardı ya da başaramadı.

Ofisini eve taşıyanların Whatsapp gruplarında binlerce ‘şu saatte Zoom’dayız gençler’ mesajları havalarda uçuştu.

Online alışveriş ve e-ticaret zirvesini yaşadı. Ara öğünlerimizi geçireceğimiz yiyecekleri bile internetten eve söyler olduk.

Velhasıl internette ve bilhassa sosyal medyada epeyce zamanımızı harcadık. 

Bu kadar sohbetten sonra hadi biraz da iş konuşalım :)

Sosyal medya kullanım alışkanlığı 2021’de de aynı hızda ve daha da agrasif sürecek gibi görünüyor. Bakalım 2021 sosyal medyasında bizi neler bekliyor?

TikTok’la ‘viral olmanın’ artık çok kolay olduğunu ve 15 saniyelik videolarla herkesin telefonunda 3 saniye de olsa görünebileceğimizi anladık. 

Andy Warhol’un ‘Herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacak.’ diye bir sözü vardı, artık dakikalara da ihtiyacımız yok. Ben diyorum ki ‘herkes bir gün 15 saniyeliğine meşhur olacak.’

Artık markalar da geleneksel reklam kanallarını unutmasa da ikinci plana atacak gibi. Yeşil ışık sosyal medya için yanıyor. Pandemi döneminde marka-influencer anlaşmalarına bakacak olursak, hayatımızda uzunca bir dönem ‘ekranı yukarı kaydırabilirsiniz’ cümlesi başrolde olmaya devam edecek gibi görünüyor. Google aramalarımızda ilk sırada YouTube videolarından sonra artık Instagram ve TikTok videoları da gösterimde olacak. Uygulama henüz test aşamasında olsa da bu bilgi bile sosyal medyanın nereye gideceğinin kanıtı niteliğinde.

Peki markalar sosyal medyada nasıl bir yol izleyecek? 

Satış ve ürün odaklı sosyal medya kullanımı bence tarih oluyor. Sosyal medya istatistiklerine de baktığımızda ürün değil hikaye satan, takipçileriyle sohbet eden markaların dijitalde başarılı olduğunu ve marka sadakati ile sadık müşteriler kazandığını görüyoruz. 

E o zaman ‘en iyi hikayesi olan kazansın’ :)